
Çift başlı kartal sembolünün efsaneleştirdiği şehirlerin başında geliyor Konya,bu yüzdendir belki spora olan n sevgi,budur belki de futbola iten etmeneler...
Konya Etli Ekmek deriz hep Konya gelince laf arasına şimdierde de Avrupa da mücadele etmiş bir Konyaspor var başarılı bir Konya şehri başarılı bir Konyaspor
Bu başarılı kulubün de tarihi başarılılarla dolu olmalıdır diye düşünüyorum ki hemen gelin bi inceleyelim;
Şehrin futboldaki arenası olan Atatürk Stadyumu’nun karşısındaki Horozlu ve Konevi Sitelerinin bulunduğu yere, o yıllarda Çamlıbahçe deniyordu. Askeri lise ile Konya Lisesi’nin talebeleri bu bahçede futbol maçları yapıyordu. Çamlıbahçe’nin sahibi onları kovunca futbol oynamak için yanıp tutuşan Konyalı gençler, önce Meram’a giden yolun Ordu Pazarı civarındaki boş arsada daha sonrada Musalla’da şu an Emniyet Müdürlüğü’ nün bulunduğu yerde top koşturdular. Sadece liseliler değil, medrese talebeleride futbol topunun büyüsüne kapılmışlardı. Konya’nın ünlü tarihçilerinden İbrahim Hakkı Konyalı, ders çalışmalarına engel olur gerekçesiyle hocalarının izin vermediği futbolu, gizli gizli oynadıklarını anlatıyor.
“Medrese’de Orhan diye bir talebenin amcasını oğlu İstanbul’da kaymakamdı. O bize futbol topu ve top isimli bir futbol mecmuası gönderdi. Bu mecmuayı Beşiktaş’ın eski futbolcularından Refik Osman Top çıkarıyordu. Oradan işaretlerle “topa nasıl vurulur” öğrendik.”
Konya’da öylesine bir futbol kültürü varken şehirde de, gayrı resmi de olsa takımlar kurulmaya başlamıştı. Matbuat takımının içinden Konya futbolunun köklerini teşkil edecek “birlik” futbol aşkıyla yanıp tutuşan “gençleri” çatısının altında buluşturdu. 1922 yılının haziran ayında Konya Gençlerbirliği adıyla yepyeni bir takım kuruldu. Türkiye’de yeni bir takım haline gelen Anadolu futbol birliklerine, şehirlerin isimleriyle birlikte gençleri bir araya getiren takımlar anlamında Gençlerbirliği isimleri konuyordu. Konyalı topcular Gençlerbirliği’nde buluştu.
İlk yıllarda bu iki takım arasında hoş bir rekabet vardı. Kesinlikle yenmek için sahaya çıkılır, sonuna kadar mücadele edilir, sonuş ne olursa olsun tüm oyuncular maç sonu dostça aynı karede yer alırdı. Çünkü futbolcular önce dost, sonra rakip, sonra yine dost olurlardı. Futbolcular ve takım yöneticileri arasındaki bu dostluk zaman geçtikçe taraftarlara itici gelmeye başladı. 1940’lı yıllara gelindiğinde Konya’da fanatizm rüzgarları hissedilmeye başladı. Gençlerbirliği’ni tutan kardeş ile İdmanyurdu’na gönül veren ağabeyin arası açılmaya başladı. Maçlarda galibiyetler ya da yenilgiler çok daha heyacanla yaşanıyor, üzüntüler kızkınlığa dönüşüyordu.
Bu arada Konya Gençlerbirliği taraftar kitlesi giderek çoğalıyordu. Özellikle alt tabaka siyah beyazlı takıma büyük bir sempati duyuyor ve maçlara daha büyük ilgi gösteriyordu. İki takım arasındaki rekabeti, taraftarların eşit dağılmaması iyiden iyiye tetikledi. Taraftarı az olan İdmanyurdu’nun yönetim ve genel kurul üyelerinin şehrin önde gelen iş adamlarından seçilmesi, yıllar geçtikçe yeşil beyazlı takıma “halktan kopuk bir zengin takımı” yakıştırmasının yapılmasına neden olacaktı.
Sık sık hoca değiştirilmesi kötü gidişe dur diyemedi ve kapkara geçen 1993 yılında Anadolu’nun çift başlı kartalı, 23 yıl kaldığı 2.lige yeniden dönmek zorunda kaldı.
Nihayet yine bir sahipsizlik, ama sonrasında gelen kenetlenme yılının ardından 2002-2003 futbol sezonunda kartal gerçek yuvasına geri döndü.
2008-2009 sezonu sonunda gol averajıyla 1.Lig’e düşen Konyaspor büyük bir mücadelenin ardından Yükselme Grubu maçlarını 7 puanla lider tamamladı ve 1 yıl aradan sonra yeniden Süper Lig’e dönüş yapmanın mutluluğunu yaşadı.
Konyaspor’un profesyonel lig boyunca başkanlıklarını şu isimler yaptı.; Mehmet Ortaer, Veli Nurullahoğlu, Orhan Tütüncü, Kazım Özbay, Mehmet Saim Çetin,Ömer Armağan, Eşref Eşrefoğlu, Ahmet Onocak, Kamil Civelek, Oğuz İyioldu, İsmail Çapar, Sezai Arısoy, Fahrettin Hiçdönmez, Ömer Civelek, Servet Acar, Sedat Varol, İrfan Mescioğlu, Veysel Büyükmumcu, Halis Ünal, Ahmet Yüzbaşıoğlu, Mehmet Çolakoğlu, Mehmet Düzel, Mustafa Bülbül, Süleyman Çınar, Ahmet Öksüz, Kudret İrdirençelebi, Algün Tunçalp, Metin Ortakakarpuz, Bahtiyar Demir, Numan Erkan, Sait Gönen, Mehmet Oktut, Ahmet Hamdi Uçarok, Mevlüt Sarı, Mustafa Bayram, Mehmet Köseoğlu, Ahmet Şan, Mustafa Yayla, Mehmet Ali Kuntoğlu ve Bahattin Karapınar.
Yorumlar
Yorum Gönder