35,5 KARŞIYAKA KAF-SİN-KAF :)


KARŞIYAKA işte bu değer bize Osmanlıdan kalan bir değer belki bir çoğu siyaseten bilse de Karşıyaka Türk milletinin kalbinin attığı yerde  İzmirde doğmuş. Türk-İslam teslimi için yeşil-kırmızı renklerini kullanmış ve Atatürkün izinden gitmiştir bu değerli kulübün de geçmişi önemli olsa gerek haydi biz göz atalım ..

Takımı kurmayı bir zeytin ağacı altında karar veren gençler; düşmanlara karşı özellikle Rum,Ermenilere karşı Türk vatanını savunmak gibi kutsal bir görev üstlenmişti Kaf Kin Kafın çocukları bunun nedeni 1900 ların başında Rum ve Yunanlıların resmen sömürge haline getirdiği Karşıyaka'yı kurtamak istemelerindeden kaynaklanmaktadır millete moral verme,mutlu etme hissiyatından kaynaklanan Türk gençlerinin futbol kulüplerinde  milli örgütlenme yapmak istemeleri Karşıyaka Spor Kulübü`nü doğurdu.İşin daha kötüsü olansa İzmir Ligi adı altında bir kurulu olması ve bu ligde Rumların İtalyanların ve Yunanların takımları ile doluydu ve her maç öncesi başpapaz gelirdi ilahiler okur giderlerdi işte bu yürek burkan durum Kafsin Kafın doğuşunu,perçilenmesini  simgeleştirmiştir.
. Türklük için er meydanına atılmış yüce hareketlerdi. Kuruculardan  Kadızade Zühtü Işıl anlatıyor: "Kaf Sin Kaf`ın kurulduğu tarih 1912`dir. Evvela o günün Karşıyaka`sını anlatmaya çalışacağım. 1908 Meşrutiyet İnkilabı olduğu zamanda bizim nesil 10-15 yaşında idi. Hürriyet, Adalet, Musavat, Uhuvvet, diye dört inanç doğmuştu... İttihat-ı Terakki Fırkası Hürriyeti ilan ettiği o gün bizler de "Yaşasın Hürriyet" diye bu heyecanlı günleri alkışlamıştık. Memleket bizimdi, fakat hakim olan Türkten başkalarıydı. Ticareti, sanayi herşeyi Türk`ten başkaları için bir nimetti. Hürriyet ilanı ile "Türküz "diye övünmek ihtiyacını yavaş yavaş duymaya başladık, her sahada duyulan bu ihtiyaçlar bizi sporda örgütlenmeye itti. İşte bu atmosfer içinde bizler, 10-15 yaşlarında çocuklukla gençlik arasında bocalayan bir nesildik. Spor ruhu o zaman bizlerde tedrici uyanmaya başladı. Ve bu tahayyül ettiğimiz spor, o güne kadar Türk olmayanların sanki inhisarında idi.  İzmir`de Rumların Panyanios, Apollon ve bir çok kulüpleri vardı. Bornava`da da İngilizler`in kendi aralarında bir toplulukları mevcuttu. O tarihte bizde aramızda para toplayarak top aldık. Kısa pantolonlarla o günün sahası olan Osmanpaşa Camii`nin yanındaki ilk mektebin bulunduğu yerin bitişiğindeki arsada oynamaya başladık. Bu arsa şimdiki, çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı Alaybey`de diğer tarafı Karşıyaka`da olan geniş bir bahçe idi, sahibi de Omiros isminde  ve eşi İngiliz olan Karşıyakalı bir kişi idi. Cami ve mektep arasında halen duvarla hudutlu bu bahçenin arasındaki geniş saha bizim futbol sahamız olmuştu." "Aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya 5-6 arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. Ağabeyim Kadızade Raşit, teyzezadem Süreyya İplikçi, ben, Refil Civelek, Osman Nuri, Örnekköylü Hüseyin, bir zeytin ağacının altında hafif yağmurlu bir günde bizde bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. İçimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı. Bize, muhitimizden çığ gibi gençlik katıldı. Kendi aramızda bir takım yapmıştık. 2-3 ay sonrada bu topluluğumuzu daha çok canlandırmayı düşündük. Bu bizim için bir özlem olmuştu. İttihat-ı Terakki Cemiyeti`ne müracaat ettik, bizi himayenize alınız bir kulüp teşkil edelim daha verimli çalışmak arzusundayız dedik. Olumlu karşıladılar, size bir oda tahsis edelim burada teşkilatlanın, bu külübü vilayete müracaat ile tescil edebiliriz dediler. Bu büyük bir ümit olmuştu. Haftanın birkaç gününde akşamları burada toplanıp tasarladıklarımızı büyüklerimize iletiyorduk. Onlardan büyük teşvik görmeye başlamıştık. Bir müddet sonra vilayete müracaatla hukuk müşavirliği kanalı ile kulübümüz "Karşıyaka Mumaresei Bedeniye Kulübü" ismi altında teşekkül etmiş oluyordu. Karşıyaka Spor Külübü, artık doğmuştu. Tarih, 1 Kasım 1328 yani 1912 idi..."

Yorumlar